Romatoid Artit Hastalarında Artmış CD8+ IL-17+ Tc17 Düzeyleri ve Hastalık Aktivitesi ile Olan İlişkisi
Ning LI, 1 Jie HAN, 1 Jie-Ru ZHOU, 1 Jia-Yi WANG, 1 Jie ZHANG, 1 Song-Guo ZHENG2
Anahtar Kelimeler: CD8+IL-17+ T hücreleri; çift immünfloresan boyama; interlökin 17; romatoid artrit
Özet
Amaç: Bu çalışmada CD8+IL-17+ çift pozitif T hücrelerinin (Tc17) romatoid artritin (RA) patogenezinde ve aktivitesindeki rolü belirlendi.
Hastalar ve yöntemler: Tc17 hücrelerinin sıklığı ve dağılımı, RA hastalarında periferik kan mononükleerhücrelerde (PBMC), sinoviyal sıvı mononükleer hücrelerde (SFMC) ve sinoviyal dokularda çift immünfloresan boyama ile belirlendi. Çözünür interlökin (IL)-17 düzeyleri, enzim bağlı immünosorbent test (ELISA) ile ölçüldü. CD8+ T hücrelerindeki IL-17 mesanger ribonükleik asiti (mRNA) tespit etmek için gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu (PZR) kullanıldı. Tc17 hücreleri ve C-reaktif protein (CRP), eritrosit sedimentasyon hızı (ESR), romatoid faktör (RF) ve RA'da en çok etkilenen 28 eklemi değerlendiren Hastalık Aktivite Skoru 28 (DAS 28) dahil olmak üzere, RA'nın klinik parametreleri arasındaki ilişki analiz edildi.
Bulgular: Romatoid artrit hastalarında PBMC'lerdeki Tc17 sıklığı, sağlıklı kontrollere göre daha yüksekti. Romatoid artrit hastalarında SFMC'lerdeki Tc17 sıklığı da, RA PBMC ve OA SFMC'lerde bulunanlara oranla daha yüksek bulundu. Romatoid artrit CD8+ T hücrelerinde IL-17 mRNA ekspresyonu, sağlıklı kontrollere göre anlamlı düzeyde daha yüksekti. Romatoid artrit hastalarının serum ve sinoviyal sıvılardaki çözünür IL-17 düzeyi, sağlıklı kontrollere ve OA grubuna göre anlamlı düzeyde daha yüksekti. Romatoid artrit hastalarında SFMC'lerdeki Tc17 hücre sıklığı ve DAS 28 skorları arasında anlamlı pozitif bir ilişki tespit edildi.
Sonuç: Çalışma bulgularımız, RA hastalarında yeni bir Tc17 alt kümesinin mevcut olduğunu ve hücre sıklığının bu hastalardaki hastalık aktivitesi ile anlamlı düzeyde ilişkili olduğunu gösterdi. Bu nedenle, bu çalışma Tc17 hücrelerinin ve IL-17 üreten diğer hücrelerin RA patogenezinde önemli bir rol oynayabileceğine işaret etmektedir.